1956-1972 Çiçek Çocuklar (Pluto nesilleri)


Plüton Başak burcunda 1972’ye dek bir başka 16 yılını geçirdi. Sağlık ve çalışma koşullarının düzenlendiği, çiçek çocukların mutluluk saçtığı yıllardır. 68 kuşağı olarak anılmak hala gurur vericidir. Türkiye’de ağır sanayi işlemeye başlar. Sanayi Bakanlığı kurulur. Doğum kontrol hapı bu dönemde ortaya çıkar. İşçinin yerini makineler alır ve büyük fabrikalarda üretime başlanır. Cüce Plüton; işçi olmadan da yaşanabileceğini kanıtlamaya çalışır adeta. Türk filmlerinde 70 yılların başında Almanya-acı vatan konusu işlenmeye başlamıştır. Plüton bir grup işçiyi başka ülkelere sürükler ve aileler dağılır.

USA Today’de yakın zamanda, iki ekonomist tarafından yapılan detaylı bir çalışma yayınlandı. Bu ekonomistler 80 ülkede 2 milyondan fazla insana ait verileri analiz ettiler. Analiz depresyon, endişe, kuruntu, zihnen sağlıklı olma, mutluluk ve hayattan alınan tatmin üzerine idi*. 40lı yaşlardaki insanlar diğer yaş gruplarına göre daha depresif ve daha az mutlu idiler. Her iki cins için de, depresyonda olma olasılığı 44 yaş civarı en yüksek oranlarda idi. Çalışmanın diğer yazarı Andrew Oswald şöyle özetledi:

Bu biraz daha derin bir konu. Gelişen bir süreç. Bu sadece bir yılda olan ve devam eden bir şey değil. Benim en iyi tahminim insanlar er yada geç mümkün olmayan arzularını bastırmayı öğreniyorlar. İnsanlar beklentilerini, elde edebileceklerin şeylerin seviyesine getirmeyi öğreniyorlar. Bu araştırmacıların bulguları, orta yaş transitleri ile ilgili astrolojik öğretilerle eşleşiyor, transit Uranüs natal Uranüs karşıtlığı, transit Pluto natal Pluto karesi, transit Neptün natal Neptün karesi ve transit Satürn natal Satürn karşıtlığı. Ben 1930 ve 1960’larda doğan astroloji müşterilerimin orta yaş yıllarına şahit oldum, büyük farkla en zor transitler 1960’lı yıllarda doğanlarındır. Bu kişilerin haritasında Pluto ve Uranüs Başak’da kavuşum yapmaktadır ki bu oldukça zorlu bir açıdır. Sizin de göreceğiniz üzere transit Uranüs-Satürn karşıtlıkları bu karmaşaya yeni bir açılım eklemektedir.

ABD İş Kurumu’nun verilerine göre, kargaşalı 1960’lı yıllarda doğanlar toplam iş gücünün en yüksek oranını oluşturuyorlar (%28 civarı) ve 40-49 yaş arası çalışanların sayısı yaklaşık 41 milyondur. Başak’da kavuşumu olanların kolektif psikolojisinde de “Geçinme” önemli bir konudur, özellikle Başak’da başka gezegenler de varsa, açı yapıyorlarsa ve özellikle Başak burcu meslek ile ilgili evlere düşüyorsa (2, 6, ve 10. evler), özellikle 10. ev çizgisi, ki buna MC diyoruz, buradaysa. Amaç ve kendi değeri, umutları ile ilgili anlayışı, umutları ve beklentileri bununla biçimlendirildi. İşte aradıklarını bulamadıklarında yaşamdan aldıkları haz büyük ölçüde azaldı. Olumlu yaklaşımla, kayda değer bir ödül olan bu kavuşum kişiye günümüzün cesaret kırıcı sosyal, sağlık ve ekonomik problemlerine çok uygun çözümler sunar.

Eğer çalışma alanınız kendini dünyayı geliştirmeye ve zorda olanların hayatını iyileştirmeye adanmış bir alan ise bu saf ve hakiki insanları sizinle birlikte çalıştırmak istersiniz. Son bir kaç 10 yılda iş ortamındaki hızlı değişiklikler iş tatminini bu jenerasyon için en önemli sorun haline getirdi. Özellikle orta yaş döngüsü sırasında ve hemen sonrasında, pek çoğu hayal kırıklığı ve umutsuzlukla mücadele etmek durumunda kaldı.

Başak, genel olarak dürüst, doğru, yalan dolan taktiklerden hoşlanmayan bir burçtur. Fakat ne yazık ki iş dünyası gittikçe bozulmakta ve pek çok iş yerinde, uygulamalarda, müşteriye hizmet vermekten ziyade süreçleri en düşük seviyede tutmaya yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.

Başak yüksek standartlara sahiptir, bunlara erişmek neredeyse imkansızdır. Düşük kaliteli işçilik onları rahatsız eder ve günümüzün ağır çalışma şartlarında kalite gelire kurban edilmektedir. Bu jenerasyonun çoğu insanlıklarını ve onurlarını kaybettiren bir makinanın çarkı gibi hissettikleri bir işte sıkışıp kalırlar. Bu trendler her geçen gün daha yerleşti ve yaygınlaştı, özellikle kişinin kariyerinin en parlak zamanı olan 30lu ve 40lı yaşlarda.

Genel akımlarla çalışılan iş ortamlarını sevmeyen ve humanistlikten uzak bulan bu jenerasyonun bireyleri için hangi kariyer yönü çalışır? Pluto-Uranüs kavuşumu ile doğan insanlar işlerini sever ve her sabah masasına gitme isteği ile yataktan kalkar, fakat bu şanslı insanların çoğunluğu serbest çalışanlardır ve bir şirket çarkının parçası değildirler.

Dünyayı işleri kanalı ile daha iyi bir yer yapma taahhütünde olan 60’lı kuşağa ne oldu? Yoksulluk Savaşı ve bol eğitim imkanları, pek çok dezavantajlı öğrenci için iyi bir eğitim ve iyi bir kariyer olasılığı sundu. 60’lı yıllar aynı zamanda protestocuların, göstericilerin, bilinci yüksek grupların ve haksızlıkları sona erdirmek, ekonomik statü, cinsiyet ayrımcılığını gibi her türlü ayrımcılığı sona erdirmek amacı güden sosyal hareketlerin çağı olarak da anılmaktadır. Bu daha once hiç olmadığı kadar etkili bir sosyal evrimin değişim potası idi. Bu jenerasyon ile yıllarca çalıştıkça, azınlıklara, kadınlara, genelden farklı olanlara eşitlik ihtiyacının bilincinde bir reinkarnasyona sahip ve bu nedenle sıra dışı yeteneklerle donanmış, gelişmiş ruhlar olduklarına inanmaya başladım.

Sonraki Pluto-zedelerin durumu?

Plüton Aslan burcunda (1938-1956 yılları arasında) ortalama 16 yıl kaldı. Bu faşizmin doğduğu, nazi Almanya’sı dönemidir. Atom bombası da aynı dönemin eseridir. Bazı ülkelerin egosu, varlığı, yaratıcılığı, projeleri ve çocukları yok edildi. Bazı ülkelerdeyse spekülasyonlar ve yaratıcı projeler geliştirme konularında yenilikler ortaya çıktı: Otomotiv sektörünün canlanmaya başladı. Bu dönemde Türkiye’de, gerçek lider Atatürk ölür ve yeni bir hükümet kurulur. Genç Türkiye yoksullukla mücadele etmeye çalışır. Lüksün kelime anlamının unutulduğu yıllardır. Türk filmlerinin konusu savaş, kıtlık, yoksulluk fakir ama erdemli kalma dürtüsüdür.

Plüton, Terazi burcunda (1971-1983) yılları arasında 11 yıl oyalandı. Türk sinemasında evlilik ve aşkın kutsallığı yeterince vurgulanmıştı. Hala keyifle izleriz. Bunun yanı sıra eşcinselliğin yaygınlaşması, kadın-erkek aşkının ölmeye başlaması da tesadüf değildi. Aşkı sorgulamak karanlıklar kralının işiyse, aşksız da yaşanır evlilik olmadan da demek istiyor olabilirdi Plüton. Kadınlar evlerinden çıktı, erkek dünyasında kariyer yapmaya başladı. 80’li yılların başında Türk Sineması’na kadın özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği konuları damgasını vuruyordu.

Plüton Akrep burcunda sadece 12 yıl kalması, AIDS ile tanışmak için yeterli geldi. 80’li yıllar moda, sinema, yaşam tarzı olarak gayet ağır ve karanlık yıllardı. Bankerlerin, batık bankaların, başkalarının kaynaklarıyla tanışmanın dönemiydi. Erken yaşta köşe olmak, “Benim memurum işini bilir” olmak moda hale geldi. Bir başkasının parasını işleten kazanıyordu. Bana sorarsanız erdemleri ve yardımlaşma duygusunu, hala çok özlediğimiz komşuluk ilişkilerini ve televizyonsuz günleri o dönemde kaybettik. Plüton başkasının parasıyla dayı olunmayacağını anlatabildiğinde bankerlerin tamamı çoktan batmıştı.

Barış İlhan

*-*

Bu jenerasyon istemeyerek her sabah kalkıp işe gitti, yalan dolan dalavere dolayısıyla. Her sabah suladığı umutlarını patron denen ikiyüzlülerin nasıl bir kalemde değiştirdiğine şahit olup akşam evlerine döndü. Neden zoraki gittiler devamında? Çünkü Başak zoraki hizmettir! Zorunlu olarak gittik, doğruları bize uymadığı halde ayakta kalabilmek için gittik ve hala gidiyoruz... Başak'ta neyiniz olursa olsun, zoraki yaparsınız o işi, marsınız mı var? Sevişmeyi görev olarak görürsünüz. İşte bizler için görevdi tad almadığımız ama gittiğimiz kendimizi gitmeye zorladığımız.

KuKi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iZ BıRaK ...