Her iki kitapta hiçbir burcu içermemektedir. Kitap isimleri altta belirtilmiştir, benzetme ve genellemelerden uyarlar isek benim gördüğüm ve sizin gördükleriniz. Ancak sonuçta hangi burca mensup olurlarsa olsunlar bu insanlar aramızda yaşamakta…
*-*
…bu kişiler dışarıya karşı ayartıcı görünür engellenmemiş bir cinsel yaşamları olduğu izlenimi verirken, sevgi yetileri gelişmemiştir, sevemezler. İçi boş bir coşku gösterirler. Ama bunun ardında, çıkarlarına uyduğunda kendi değerlerini başkalarınınkilerle değiştirme eğilimi yatar. İlk bakışta etkileyici bilgileri olduğu görüntüsü verirler. Derinden bakıldığında ise, bu bilgilerinin yüzeysel olduğu saptanır. Aslında bu kişilerin öğrenme yetileri çok sınırlıdır. (Cinsel yaşamdan direkt akrebe varıyoruz aslında)
Bu karakter tipinde cinsel gereksinimlerin baskısı da yoktur. Esas ilgi, kendiliğini korunmaya yöneliktir. Benlikte etkinliklerde kullandığı bir agresyon söz konusudur. (agresyon-agresiflik yine direkt Akrebi çağrıştırıyor, Koç’ta denebilir sonuçta mars gezegenlerini paylaştıkları için ancak cinsel gereksinim kelimesinden ilk akla gelen yine akrep olur. Ancak Koç ile akrebi ayıran çok ince bir ayrıntı vardır, koç gerçekten merhametlidir, eyleme döker, akrebin kendini iyi hissetmek için “ben ne iyi bir insanım” demek için başvurduğu bir yoldur sadece sözel olarak ve böylelikle kendini iyi hisseder –insan hisseder-, arada bir de olsa farklı bir kişi olmaktan çıkıp herkes oluverir ve kendini iyi hisseder. Yani yine kısaca özgüven depolama yöntemlerinden biridir, üstünlük ve narsizm. Kitapta hatta narsist bir kişinin çok yakışıklı bir aktörün resmini cebinde taşıdığını ve güveni kırıldığı zamanlarda, biri onu reddettiğinde vs direkt o resmi cebinden çıkarıp “ben senden daha yakışıklıyım” dediği bir hastası olmuş ruhbilimcisinin. Akreplerde dikkat edin, akrep ünlülerle kıvanç duyar her yerde bahseder, yükselen akrep genelde, olmadı bir burcunda o artistin pluto vs olsun o da yeter onlara-özdeşleştirme-akrebin en büyük hatalarından biridir). Aşk yaşamında da sevilmek, sevmeye yeğlenmektedir. (Burası hem akrep hem aslanı anlatıyor gibi). Bu insanlar kendilerini diğer insanlardan ayrıcalıklı nitelikleri olan, diğerlerine özendirici biçimde hizmet veren, lider rolünü üstlenen, kültürel gelişimini canlandıran ya da var olana zarar veren “kişilikler” olarak saydırmaktadırlar. (Lider kelimesinden bariz akrep dersiniz).
Bunların ilgileri tamamen kendilerindedir. Buna rağmen, yine de diğer insanlarla karşılıklı olmayan yoğun ilişkiler sürdürürler, bu ilişkiler birincil olarak kendi gereksinimlerini doyurmak içindir. (Akrep aslan karışımıdır ki akla ilk aslanı getirse de akrep gizli hayranlık uyandırmaktan yanadır, aslan bariz alkışlanmak ister).
“Ortalama” veya “sıradan” bir kişi olmak, onlara göre değildir. Bu kişi kendini sıradan bir kişi olarak duyumsayamaz, en büyük olmak, kontrolü elinde tutmak zorundadır. (Kontrol kelimesi tamamen akreple bağdaşır). Sıradan olmak, ilişki çatışmalarının korkusunu yaşamak demektir. (Aslan her zaman number one olmalıdır; kalıcılık, derine nüfuz akreptedir). Üstünlük ve de güçlerinin onaylanması gerektiğinden birkaç ilişki birden yaşarlar bir anda.(Güç kelimesi bariz akreptir burada). Bu bir yerde de kendini güvence altına almaktır. Her şeye hakkı olduğu kanısı her şeyin ölçütüdür. (Hakkı olmak hem akrep hem aslandır, aslan kraldır, haklıdır akrepte hak savunur alır-verir Pluto’dan ötürü). Şöyle derler: “Dünya benim yaşamımı sürdürmemde sorumludur. Yaptığım her şey onaylanmalı, iyi bulunmalıdır. İstediğim her şeyi yapabilirim ve istediğim her şeye sahip olabilirim, bu benim doğamda var. Dileklerim ve gereksinimlerim hayattaki en önemli şeydir. Bana hizmet edilmelidir”. (Tamamen akrep aslan birleşimi bu satır). Arkadaşlıklarında gereksinim duyduğu şeyi alamadığında ilişkisini kesiverir. (Bunu akrep yapar. Akrep gerektiğinde kelimesini en çok kullanan ve uygulayan burçtur. Gerektiğinde sizi arar, gerektiğinde online olur, gerektiğinde bir yere gider sizinle vs. Getirisi olmayan şeyde akrep yoktur, en çokta dedektiflik işlemlerinde, sizin ağzınızdan lafları alır güncel magazinleri sonra birden işi çıkar ve gider) Üzüntü, pişmanlık, şükran ya da vicdan duyguları nerdeyse hiç duyumsanmaz bu kişiler tarafından. (akrep şöyle der sizi üzdüğünde bile: “Ben senin dönüşümün için gerçekleri pat pat vuruyorum suratına, hatta bir sen olduğun için önem verdiğim senin iyi olmanı-dönüşmeni istiyorum, bak ötekilerle hiç uğraşıyor muyum? Çünkü onlar umurumda değiller. Ben yandım sende yan!” der bu yüzden de hak ettiğiniz için de pişmanlık vicdan hüzün barındırmaz, hak etmişsinizdir. Ve yüze pat pat vurmaya devam eden akrebin kendi gerçeklerden kaçıyordur asla dönüşemez bu durumda, hep yerinde sayar, başkalarıyla uğraşmaktan onları dönüştürmeye çalışmaktan kendine vakti kalmaz ya da kaçar işine gelmez; farkındalık çok önemlidir…). İstediği her şey üzerinde hakkı olduğu inancı nedeniyle herhangi bir şey için şükran duymasına gerek yoktur. O böylesine büyük ve tüm güçlü iken, diğerleri onun dileklerini yerine getirmek için vardır. (Tüm güçlü kelimesi akrebi devamı ise istekler yine aslanı çağrıştırır).
Narsizm zaten Kral Aslan ile özdeşleştirilir genelde burçlar arasında. En fazla pohpohlanma ihtiyacı olan. Aslan fazla görünürde ortalarda çılgın alkışlarla bunu beklerken sahne ışıkları altında, akrep ininde bekler bunu, sahnenin geri planında çok mağrurdur yaa sözüm ona, gururlu... İkisi de pohpohlandıkları sürece birlikteliklerini yeşertirler dost ya da eşleriyle. Gerçekleri söylediğiniz an (Kral Çıplak) tez başınız kesile! Halbuki şaklaban olan Kral’ın kendidir! Ne zaman ki bunun farkındalığını yaşar, gölge yanları bırakmaya başlar…
Ve dikkat edin yine, akrep dişildir; erkeği eril der, bunu bile sindiremez, kendi burcunun yarısını dahi aşağılayan varlık narsizmde şöyle geçer:
“Bir ben var benden öte, duyamadım orada biri mi var?”
KAYNAK: “Spektrum des Narzissmus” – Türkçe adı: Özsevinin Doğası (Narsist kişilik ve Narsizm)
Yazar: Vamık D. Volkan-Gabriele Ast (Üniverste Psikoloji Kitabı)
*--*
Bunların bazıları son derece başarılı insanlardır. Neticede onlar insanları yönlendirmekte uzmandırlar. (akrebi çok görürsünüz politikada, başarılı bir pozisyonda vs. yönlendirmek, yönetmek akrebe biçilmiş kaftandır). Sizi kendilerinin dünyadaki en sorumlu, duyarlı, derin düşünen insanlar olduklarına inandırırlar. (derinlik akrebin bu durumda duyarlılıkta ona yakıştırılmıştır su grubu olmasından ötürü). Fakat bu tamamıyla göstermeliktir. Yüzeyin altı ta derinlere kadar boştur – kendi açgözlü arzularından başka hiçbir şeye aldırmayan katıksız benmerkezcilerdir. (Yüzeyselliği zaten tarihte ki meşhur karakterlerde görebilirsiniz. Bkz. Altta devamı). En temel insani duyguların – empati, vicdan, merhamet – onun duygusal yapısında yeri yoktur. “Akıllılık maskesi”nin altında mutlak bir kötü vardır, ama bunu saklamakta o kadar başarılıdır ki gerçek ve canavarca yüzünü görmek nerdeyse imkansızdır. Onları harekete geçiren şey, karanlık ve psikolojik güdülerdir, sapkın tutkular ve canavarca şehvet. (Son satır tamamen akrep). Onu harekete geçiren başlıca güdü, karşı cinse yönelik öfke ve onlara acı ve ıstırap vermektir – kısacası cinsel sadizm - . (Akrebin güç yönetimi cinselliğindedir, özgüvenini cinselliğinden depolar, zaten marstan aldığı asabiyet ve kendine giydirilmiş üreme organları temsilciliği vs. Zaten kitap akıl hastalarının seks potansiyelinin yüksek olduğunu kanıtlamış, ben biraz daha aza indirgiyorum, illa akıl hastası olmak gerekmiyor seks potansiyelinin yüksek olması için, agresiflik-bol asabiyette yeterli demek ki bu durumda gibilerden. Sonuçta adrenalin yükseliyor asabi tutumlarda). Ancak karıştırılmasın cinsellik dedik diye, asıl güdü seks değil, güç’tür onların ruhunda. (akrep kontrolü hiçbir yerde elinden bırakmaz, güç uygular, orada bile kendi doğruları vardır, partneri onu alt ediyorsa gider zaten, onun kuralları geçer her yerde her zaman olduğu gibi, öbür türlü erkekliğini, erkekliğin verdiği güdüleri – egosu – tatmin olmaz). “Başkalarına acı verme isteği sadizmin esası değildir. Burada ki başlıca güdü, başka bir insana tamamen üstün olmak, onu kendi irademiz doğrultusunda çaresiz bir zavallı haline getirmek, onun efendisi olmak, onun Tanrı’sı olmaktır. (akrep için en mükemmel ilişki zaten efendi-köle ilişkisidir ego tatmini için). En önemli radikal amaç, ona ıstırap vermektir, çünkü başka bir insana acı vermek kadar büyük bir güç yoktur”! Tipik özellikleri yönetme ve hükmetme arsuzudur (Yönetme ve hükmetme yine akrebin başlıca yaşam pınarıdır).
KAYNAK: “A’dan Z’ye Seri Katiller Ansiklopedisi” – Yazarlar: HAROLD SCHECHTER ve David Everitt
Ölüm temalarını akrep işler. Tutku da ondadır. Aynı Goebls gibi geri planda toplu cinayetleri işlettirendir. Goebls güneş akrep, yükselen aslan’dır: (Goebls doğum harita bilgileri)
http://www.astrotheme.com/portraits/3Kj3hKX6zYgv.htm
Müthiş birleşim, ama yükselen ama ay burcunda olsun aslan, güneş akrepteyken, narsistler ve katillerin başını çekmekteler okuduğunuz üzere. Akıllıdan ziyade kurnazdır, fazla özgüveninde. Yönetme hükmetme kelimelerinde yakalamışsınızdır zaten. Potansiyel katil, seri katil olmasa da. Meşhur diliyle vurur (iğnesi dilindedir akrebin-merkür asla uzaklaşmaz güneşten ve akrepteki Merkür çok kabadır)
Genelde seri katiller Boğa’dan çıkmışlar, acaba akrep aksında oluşundan mı? Akrep sonuçta manipülasyon özellikle insan etkileme sanatında ikna etme konularında ustadır, akrep ölümden gelir, boğaları gölge yönleriyle mi etki altında bıraktılar?. Boğayı ikna mı ettiler? Hitler sahnede olandı, Goebls ise sahne arkasında kumandan. Acaba seri katil boğaların arkasında da birer Goebls vardı da tutanaklara mı geçmedi, anne babada olabilir sonuçta çocuklukları kötü geçen insanlar bunlar. Ama en büyük canilerden biri olan Charles Manson (12 Kasım 1934 doğum) akrep-vari sözüyle tam iz bırakmış (akrep için iz bırakmak çok önemlidir):“Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz. Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz. Bana tam karşıdan bakarsanız kendinizi görürsünüz.”
NOTLAR
2. dünya savaşında aktif olarak yer alan üç general: George Patton, Erwin Rommel ve Bernard Montgomery.
Üçü de Akrep(ölüm yıkım - yok etme –güç savaşı - intikam). Üçüde asıl savaş yükünü üstlenmiş, komutayı yerinden idare etmiş generaller. Montgomery’nin yükseleni yine aslandır. Hele ki Satürn 12.evde olunca tarifsiz olmakta Montgomery’de olduğu gibi. Patton’un ise Satürn’ü 1.evdedir. İngiliz Montgomery ve Amerikalı Patton aynı safta Almanya ya karşı Avrupa ve Kuzey Afrikada savaştılar ve şöyle demiştir meşhur sözü Patton’un: 'Savaş vatan uğruna ölmekle değil düşmanın ölmesi ve bizim sağ kalmamızla kazanılır'. Vatanı umursadığı yokmuş gibi adam kitlenmiş düşmana sadece ve binlerce insan feda ediyor Mars’ın zalimiyetiyle.
General Dwight D. Eisenhower müttefiklerin avrupadaki komutanı olarak onları yönetti.
Rommel ise Kuzey Afrikada Müttefik kuvvetlere karşı Alman zırhlı birliklerini yönetti.
Montgomeri ile mücadeleye girişti. İngiliz birliklerini, elindeki kısıtlı olanaklara karşı zor duruma
düşürdü.
Akrep erkeği başak kadınını pek bir sever, çünkü başak karakterin değişmesine müsaittir. Onu bükebilir kendi istekleri doğrultusunda. Akrep ruh değiştirmek ister karşındakine zehrini akıttıkça. Kendi yapamadığı ürktüğü dönüşümünün başkalarına yaptırmak ister, başakta müsaittir bu açıdan:Charles Manson ile ilgili bir film çıkmış piyasaya, bilmiyordum özellikle 3 müridinin olduğu (çiçek kızlar o senelerden) ve en iyisinin en fazla kendine benzetebildiğinin Leslie Van Houten olduğunun. Tahmin edin burcunu: 23 Ağustos 1949! İşte bir başağı bir akrep böyle etkisine alabilir bakire yaaa, işlenebilir mücevherat yaaa; O çok anlatılan masum gözleri (başağın) ve çıkık elmacık kemikleri (ki terazi kadınında daha belirgindir bu özellik) kıyılmaz tabii başak kadınına baksanıza masumiyetine.
Patricia Krenwinkel doğumgünü 3 Aralık 1947 saflığına doymayayım yay'ın misali ve Susan Atkins 7 Mayıs 1948 doğumlu bir Boğa yani Başak gibi yine Toprak grubu. Yay ateş, başak ve boğa toprak, yalnız Leslie tam sınırda ateş+toprakta denebilir ona. Denge iyi yani, hani su grubu? Akıllı içsesini dinleyen su görünmesin de zaten. Yaptıkları toplu seksler aşk/his barındırmayan cinsten, su grubu kadını da öldürebilir ama onun derdi aşk-aptal yerine konulma olabilir...
KuKi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iZ BıRaK ...