Okyanusya
Okyanusa ayna düştü.
Ve bir balık (neptünyen) o aynanın içinde “bir okyanus daha” olduğunu gördü!.. (yanılsama 12.ev)
Tuhaf olan; bu yeni okyanusun minicik kapısında
kendi yaptığı her hareketin aynısını yapan bir balığın var olmasıydı...
Hiçbir manevrayla ve ani hareketle aşılamayan bir balık...
Gövde gösterisine heybetlenmelere pabuç bırakmayan bir balık...
Öfkelenmelerde dellenmelerde ısırılamayan yutulamayan
yaralanamayan bir balık...
O yorulmadan yorulmayan o vazgeçmeden vazgeçmeyen...
O uzaklaşmadan okyanusun kapısından uzaklaşmayan bir balık!.. (çift balık burcun simgesi)
Okyanusa ayna düştü.
Bir balık kadar küçüktü bu ayna...
Ama bir okyanus kadar büyük! (sınırsızlık, uçsuz bucaksız hayaller)
“Zorun ne?..” diye sordu bir ses.
“Burnunu aşındırmaya çalışmak sana ne kazandıracak?..”
Ama orda bir okyanus var ve ben onun sonsuzluğuna kuyruk vurmak istiyorum.
Lâkin şu benim yaşımda benim boyumda
benim şeklimde ve en az benim kadar zekî balık yolumu kesip duruyor...
“Orda bir okyanus yok” dedi aynı ses...
Sonra; “Orda bir kapı da yok” diye saçmaladı (!)
“Hatta o kapıda bir balık da yok...
Sen bile yoksun aslında!..” (12.ev bilinçaltından fışkıran sesler)
Frekansı olmayan bu ses niye gördüklerimin aksini söylüyordu ki?
Niye bağırıyordu böyle:
“Okyanusa dön!..” diye.
Birdenbire aklıma geldi ki;
Acaba o balık da aynı “kapı”dan benim okyanusumu görüyor
ve benim okyanusumun derinliklerinde kuyruk sallamak mı istiyordu?..
Ve ben miydim kesen onun yolunu?
Yoksa ona bir okyanus verip ondan bir okyanus mu almak istiyordum?.. (kim kimdir karışmış, halüsinasyon)
Aman Allah’ım...
Ben
Ben bu kadar aptal bir tüccar mıydım?..
Yaşım kadar yıl boyunca kulağımın dibinde “vızıldamış” olan
frekansı olmayan şu sesi duydum yine;
“Orda bir okyanus yok...
Orda bir kapı bile yok...
Ve sen bu aynanın önünde kaldığın sürece gerçekliğin;
o balığın senin için gerçekliği kadar!..
Veya sen o balık kadar varsın!..
Yahut o gölgenin o hayalin o aksin tasavvuru kadar gerçeksin!..
İçinde bulunduğun gerçeğe dön...
Okyanus aynaların içinde değil;
Sen okyanusun içindesin!..
Okyanusa dön!
Aynalar kendini perişan etmen için değil; “kendini düzene sokman” için...
Aynalar; inadın rekabetin ve boy ölçüşmelerin arenası değil!
Aynalar burnunu aşındırman için değil; kendini ve ardını görmen için!..”
Okyanusa ayna düştü...
Sonra bir ayna daha bir ayna daha düştü...
Okyanusa düşen aynaların
birer yeni okyanus kapısı olmadığını anlayan her bir balık;
kendi okyanuslarının içinde sonsuzluğun peşine düştü!..
= =alıntı = =
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iZ BıRaK ...