Öncü burç Koç’ta çocuk, Yengeç’te anne, Terazi’de çift ve Oğlak’ta aile inşa ettik.
“Fişek gibisin” denir çocukluğumuzda Koç’un ateş elementine ait olmasından...
Yengeç su elementi olarak düşünsenize okyanusun içinde kaç canlı türü barınır, doğurgandır...
Havada polenlerin bir çiçekten diğer bir çiçeğe taşınmasına yani Erkek organın başçık kısmında bulunan çiçek tozlarının (polenlerin) dişi organın tepeciğine taşınmasına “tozlaşma” denir. Bu da çift olmayı yani hava elementi olan Terazi’ye getirir bizleri.
Oğlak ise toprak elementi olarak her toprakta olduğu gibi güvenliği ve de sağlamlığı yani aile kurumunu kutsayıp “inşa etti”...
Sabit burç olan Boğa “Dünya benim”, Aslan ise “dünyada ki Kral benim”, Akrep “dünya yaşamı bitince ölüm var”, Kova’da “en akıllı deli benim” diyor adeta... Çünkü buralarda ısrarla yerinde tepinme vardı, ben vardı biraz da benim vardı; genelde madde ya da ruh anlamında ego enflasyonu yaşandı ve inatla direnildi...
Değişken burç İkizler her tür datayı oluşturan örneğin DOS ortamını yaratan ise, Başak DOS’tan Windows’u üretendir, Yay anlam vermeye çalışırken, Balık “herşey boş” diyendir... Burada düşünmek ve değiştirmek vardı düşünceleri, tekrar düşünüp tekrar elemek ve nihayete varmak vardı...
Örnek olarak Öncü yeni bir fikri oluştururken Sabit bu fikri stabilize etti inat ve konsantrasyonla Değişken ise fikri değiştirdi, ayrıştırdı çünkü “değişmeyen tek şey değişimin kendidir” demiyor muyuz?
-KuKi-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iZ BıRaK ...