18 Eylül itibarıyle yaklaşık 2 sene kadar şu tiplere çok rastlayacaksınız hatta bir önizlemesini yaşadık bile Aralık’2014 ten bu yana zaten...
Namus üzerine nutuk atacaklar, bu nutuğu atan kişiler daha çok namussuzluğa davetiye çıkaracak; sizin sınavınız bu namussuzluğa uyup uymamakta.
Din söylemleri, tarikat liderleri daha çok orta kulağımızı çizecek; önemli olan doğru bildiğinizden sapmamanızdır tabii ki sorgulayarak!
Öğretmenler çoğalacak; ben bilirimciler, her tür nasihatı bağıra bağıra “dayatacaklar” bize. Bakın öğretmen diyorum, profösör değil; gerçek ilim sahipleri değil bunlar, o ilmi aradaki gel-git lerde kendiniz kendinize biçeceksiniz en doğruyu.
Resmen “ağzı olan konuşuyor” konumuna geleceğiz. O kadar çok nasihat ve de tavsiye alacağız ki sağır olmak isteyeceğiz neredeyse; tüm bunlar yaşanırken önemli olan sizin o sahte öğretmenlerden birine dönüşmemenizdir!
Yok “suya limon sık iç zayıfla” diyenden “karbonat mideyi deler bırak” diyene kadar ya da “çocuğu şöyle tut kucağında” diyenden “aaa diş öyle fırçalanmaz ki” diyene kadar, ne kadar boş konu var ise ya da kadere bağlı bizim zaten değiştiremeyeceğimiz anca zamanı geldiğinde eleyebileceğimiz önümüze serecekler...
Politik görüşlerde havada uçacak zaten yeterince mevcut...
Ve de tüm bu nasihatlar kocaman bir balon gibi en abartılı şekilde yansıyacak size, önemli olan balonu patlatabilmenizdir!
Otoriteye karşı olanlar daha hızlı fark edebilecekken bu yazımı hatırlayıp karşısında bu tip konuştuğunda, diğerleri umarım kışlık uykudan bu bozma öğretmenler sayesinde acil uyanırlar...
Tüm bu 2 sene sizin kendi doğrunuz, ideolojiniz ve de ahlakınız deneme tahtasına dönecek; ya sabır Satürn Yay’da gezindiğinde...
-KuKi-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iZ BıRaK ...