Ayaltı Alem

Astroloji gökyüzünden faydalanır. Ay ne kadar sadece Dünya’mızın uydusu olsa da fazlasıyla etkileniyoruz. Bizler ayaltı alemde yaşıyoruz. Felekler olarak düşünün, bir sürü felek var ancak ay bize en yakın olanı ve de insan + Dünya olmak üzere en çok etkileyeni. Şöyle örnekleyebiliriz:


İnsan üzerinde:
Neden geceleri sorgularız duygularımızı? Neden geceleri hesaplaşırız kendimizle, bütün gün başkalarına ettiklerimizle, doğru ya da yanlış yaptıklarımızla yüzleşir ve yine de her gece bu sorgulardan kaçabilmek adına şu ekrana ya da alkole kaçarız?

Dünya üzerinde:
Denizler de ki gel-git olayları mesela

Yıllardır karikatürü dahi yapılıyor uzaylıların “biz dostuz” muhabbetiyle. Ancak Stephen Hawking’sin açıklaması bu yönde değildir. “Kesinlikle dost değiller. Onlar geldiklerinde kendilerinde olmayanı, yani duygularımızı inceleyecekler, muhtemel nöronlarımızı kesip biçecekler”. Çünkü başka galaxilerden gelebilecek olan uzaylılar “ayaltı alemde” yaşamıyor olacak. Dünya üzerinde yaşamadıkları için uyduları da ay olmayacak.

Konuya astroloji ile girdik ancak bunu kulak ardı etmeyip duygulardan devam ettiğimizde mesela “anlam” yüklemek giriyor ki fazlasıyla duygularımızla bağlantılı. Annemize küfür edildiğinde karşımızdakini öldürmeye kadar gidebilir bu durum, çünkü anlam yüklemişizdir anaya, duygular devrededir. Uzaylı anneye anlam yüklemez, onu da (uzaylıların bir Allah’ı var mı bilemeyeceğim) Allah yaratmıştır, kendi seçmemiştir ve böylece onun hiç bir şeyinden yükümlü olamaz.

Duygularımdan “anlamlarımdan” kurtulmayı istediğim ve hala üzerinde çalıştığım zamanlardan biri her zamanki gibi... Ve seneler önce bir yazı yazmışım bununla ilgili sonlarını paylaşmak isteyip burada astro-ilimle başlayıp günün birinde duygusuz olma dileğimle sonlandırıyorum:

*-*

Anlamsız bir adam, anlamsız bir ilişki, anlamsız bir bütünlük, anlamsız bir alışkanlık mı bakınmalı; yalnızlığa koyun açmamak için? Basit, sıradan, alelade bir ilişkide mi yatmakta bu işin sırrı yoksa? Geldi geldi, gitti gitti, aradı olur aramadı sorun yok, mutluluk sıradanlıkta mı gizlidir? Sürekli bizimle olması için her şeyi-kişiyi dahi anlamsızlaştırmakta mı yatmaktadır gerçek, ki hiçbir şeye üzülmeyelim ve bu durumda da giden kalan olmasın? İyinin-kötünün, hakkın-hukukun, güzelin-çirkinin, doğrunun-yanlışın ortadan kalkması için anlamlarımızı mı öncelikle yıkmalıyız?

-KuKi-

2 yorum:

  1. Kuki, duygular güzellikleri getirir. Bir bütün olması için çirkinliklerle birleşmiştir. Atomu inceleyebilseydim, duyguyla alakalı molekülleri var mı yok mu bilmek isterdim. Duygu=anlam ise eğer, o olmadan 'anlamsız' yaşanırdı.'sıradan' veya 'sade' değil... Bu kelimeler olmazdı tatlım...

    YanıtlaSil

iZ BıRaK ...