İnsanları felekler arasındaki 2 gezegen olmak suretiyle 2’ye ayırıyorum; Satürn ve Jüpiter olarak.
Satürn yaşlı ruhtur, garantici ve de temkinlidir. Eşiği atlamadan önce bir durup düşünendir.
Jüpiter ise genç ruhtur; umarsız, hayalperest, enerji bombası gibi ortada dolaşan.
Biri ipleri bırakmaz elinden öbürü salar ipleri “herşey nasıl olsa olacağına varıyor” der.
Bazen böyle 22 yaşında bir insana rastlarsınız bakarsınız içi geçmiş, yorgun, çok fazla ağır oturaklı gelir gözünüze. Konuşması tane tanedir, düşünürken yavaş düşünüp yavaş cevap verir tüm enerjisi emilmiştir sanki, kolunu kaldırmaya dermanı yoktur, hep temkinlidir kanı deli akmamaktadır o yaşına rağmen… Ah’ları vah’ları çoktur… Daha çökmüş gözükür bu insanlar yaş geçtikçe, saçları da çabuk ağarır bunların. İçsel olarakta hep bir yargıçla (Satürn) gezinirler. Hep kendini ve karşındakini yargılayan biri vardır.
Bazen de 50 yaşında birine hayretle bakakalırsınız; toplum normlarıyla alakası yoktur, cıvıl cıvıldır, pembe giyer kış günü, herşeyde sözünde-özünde çok fazla enerjik ve de hızlıdır. Hatta bu insanlara spor salonlarında bile rastlayabilirsiniz. Hala flört etmektedir o yaşına rağmen ve hiç dur durak bilmez kanı çok ama çok deli akmaktadır. Enerji yüklüdür gençlik aşısı vurulmuş gibi ve size de saçar bu enerjiyi bir telefon görüşmesinde bile. Bunların da tam tersi ah’ları vah’ları değil, “amaaaan”ları vardır, bir vurdumduymazlık. Bunlar kırışmaz da kolay kolay. Hep bir iyiniyet hep bir “geçeeeer” tavırları.
KuKi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iZ BıRaK ...