Akrebin mevsimine geçmek üzereyken ve spiritüeller genelde “pozitif düşünün” “güne iyi başlayın” “aynada kendinize gülümseyin” derken yine akrep canlanıyor gözlerimde. Oysa ne kadar zordur ölüme gülücük açtırmak… Akrep burcu insanı en güzel uykuyu uyumuş olsa dahi sabah aynada kendine çok zor gülümser, hatta bu tarz şeyleri çocuksu ve saçma bulur.
“Ben ölümüm, ölüm her sabah nasıl doğabilir ki? Hadi doğdu, nasıl kime gülümser? Hadi gülümsedi, ben kimseyi öldürmek istemiyorum ki!” der içten içe. Ancak görevi budur, o zehirli iğneyi “diliyle” sizi manen öldürüp (sokup) hayata biraz daha büyüyerek devam etmenizi sağlamaktır. Yani o iğnenin zehri aslında uyku değil, sizi asırlardır boş yere inandığınız şeyden uyandırmak içindir. Durum hal böyle olunca gerçek ölümün uyku değil, uyanış olduğunu daha da idrak ediyorum…
Spiritüel konularla ilgilenip pozitif olmaya ve de kalmaya çalışan akreplerimiz de aramızda mevcut hiç şüphesiz. Bunu genelde telkin yoluyla yapmaktalar. Onların 25 dakikalık bir yürüyüş içerisinde ki iç seslerine kulak verelim şimdi…
- Karşıdan gelenin kulakları da kepçe, nasıl yaşayabilmiş onca senedir bu kulaklarla
- Hah gayret biraz daha ye, az kalmış balon olup uçmana
- Ne olursun arada bir aynaya bak, çıban olmuş sivilceler
- Hiç yakışıyor mu o kız senin yanına?
Bunun gibi bir sürü negatif ses duyacaklardır içlerinden. Şimdi ASC’lerine göre bakalım nasıl değişirdi bu yine içeriden gelip yankılanan ses…
ASC Yay olsa idi bu akrep güneşi kişimiz İyilik Perisi Jüpiter şöyle dedirttirdi devamında:
- O da insan, uğraşma, demek annesi ters yatırmış bebekken ki kulakları kepçe olmuş, olabilir.
- Ne biliyorsun belki çalışmayan tiroid bezlerine sahiptir o yüzden yediğini yakamıyordur
Ya da ASC Terazi olsa idi kişimiz Sevgi Pıtırcığı Prensesimiz Venüs şöyle dedirttirdi:
- Ya bu kulaklarla da çok hoş bence yaa
- Şişmanlık bile ayrı bir hava katmış kendisine, hele tombişlerde ki yüz güzelliği harika bir şey
Ancak ilk ses her daim var olacaktır akrep güneş insanında. O asla kişi, olay ya da konularda 4/3 iyiliği değil öncelikle 4/1 kötülüğü arar. “Bana göstermediği ne var?” der ve dedektifliğini ortaya koyar. Bu yüzden de yaradılış ve de güdüleri “gözlemleme” üzerine kurulu olduğundan sabırla bekler karşındakinin açık vermesini. Kendisini de en sert eleştirebilen burçtur. Zaten akrep insanı gururundan ötürü gidip kimseden de kolay kolay özür dilemez ancak pişmanlığın had safhasını yaşar.
Önümüzde ki 1 ay hepimizde akrep güdüleri devreye girebilir. Olaylar biraz sarpa sardı mı o pozitiflik etkisini yitirebilir. Kontrolde akrep mekanizmasıdır ancak kontrol her daim iyi değildir. Oluruna bırakmak gerekir bazen. Çünkü “olması gereken olacaktır” bu yasa her zaman geçerlidir. Bazen sadece arkanıza yaslanıp izleyin, keyif bile alabilirsiniz izlemekten.
Bu ay ne olabilir mesela bütün sene arkamızdan konuşan kişinin kim olduğunu artık ortaya çıkarabiliriz dedektiflik güdülerimizle, pozitif takılmadıkça etrafta eskiye nazaran. Ya da kendimizle uğraşabiliriz artık görmek istediğimizi değil görmeyi red ettiğimizi görerek aynada, bu da bir dönüşümdür. Ya da birşeyleri kendimize itiraf edebiliriz kabullenemediğimiz. Bunların hepsi bir dönüşüm aracı, yani küçük ölümlerdir…
Son olarak; kontrol iyi bir şey değildir derken tek örnek gayet açıklayıcı olacaktır sanırım:
Uçağa binmeyi çok seviyorum, uçaklara sonsuz güveniyorum ancak yine de “paraşütümü” yanımdan eksik etmiyorum… Yani “ne olur, ne olmaz” deyip 2. acil çıkış kapınızı hazırda bulundurun (biraz da akrep paranoyası tadında) şayet 1.kapı açılmaz ise pozitif düşünmekle ;)
Bu sağlıklı kontroldür ve hepimize sağlıklı kontrol tadında bir akrep mevsimi diliyorum ;)
KuKi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iZ BıRaK ...