Takımyıldızıyla Akrep


Akrep takımyıldızı, ekliptik üzerinde Yay ile Terazi takımyıldızları arasında yer alır. Bol sayıdaki parlak yıldızlarıyla, heybetli olmak bakımından neredeyse Avcı (Orion) takımyıldızıyla yarışır. Yıldız kümeleri ve bulutsuzlar bakımından da zengin bir takımyıldızdır. Bu nedenledir ki Akrep insanları karizmatik görünümlerinin yanı sıra hükmetme tutkularını sezgileriyle ve manyetik güçleriyle birleştirerek toplumda, özellikle de yönetim kademelerinde ön plana çıkarlar. Akrep takımyıldızıyla aynı meridyen üzerinde Yılancı, Herkül, Ejderha, Ara takımyıldızıyla Güneş üçgeninin bir bölümü bulunur. Bu nedenle ejderhaya benzeyenleri de vardır, Herkül’e benzeyenleri de. Parselin en parlak yıldızı, kırmızımtırak renkli Antares, Akrebin kalbini oluşturur. Antares, Mars gezegenine benzeyen kırmızı bir devdir. Mars’ın diğer ismi Ares olduğundan bu yıldıza “Ares’in karşıtı, rakibi” manasında “Anti-Ares=Antares” adı verilmiştir. Kırmızı olduğuna bakıp da Antares’in sıcak bir yıldız olduğunu sanmayın. Kırmızı yıldızlar, evrenin en soğuk yıldızlarıdır. Akrep insanları da Aslan’dan bile daha heybetli ve daha iriyarıdırlar. Kanla, kavgayla ve savaşla ilgileri, soğuk tavırları, tutkuları ve körü körüne cesaretleri belki de kalplerindeki Antares nedeniyledir. Takımyıldız, ağzını ve kıskaçlarını Terazi takımyıldızına doğru uzatmış, iğneli kuyruğunu Yay takımyıldızına doğru kaldırmış bir akrebe benzer. Ağzının ve gözlerinin bulunduğu yerde Akrep adlı ikinci en parlak yıldızı bulunur. Güneş, ekliptik üzerindeki yolculuğunun ancak dokuz günlük süresini Akrep takımyıldızında geçirir. Bir ayın tamamlanması için geriye kalan süreyi ise Akrep’le Yay takımyıldızlarının arasında ve üstünde bulunan Yılancı takımyıldızında doldurur. Bu nedenle Yılancı 13.burç olarak da kabul edilmiş, ancak Yılancı takımyıldızının burç sayılmasından Akrep lehine feragat edilmiş, Güneş’in Yılancı takımyıldızında geçirdiği süre de Akrep’te geçirilen süre olarak kabul edilmiştir. Bu durum şöyle de yorumlanabilir: Asıl Akrep burcu insanları, ilk onlukta doğanlardır. İkinci ve üçüncü onlukta doğan Akrep burcu insanları üzerinde ise etkili olan Yılancı takımyıldızıdır. Bu nedenle Akrep burcunun ikinci simgesi yılandır. Yılancı takımyıldızı (Ophiuchus,) kıvrılmış bir yılanı andırır ve elinde yılan tutan hekim olarak tasvir edilir (Şifacı). Bu durum, ikinci ve üçüncü onlukta doğan Akrep insanlarının tıpla olan ilgisini, manyetik bakışlarını, toplumsal ilişkilerdeki soğukluğunu, bilimsel konulardaki başarısını açıklamaktadır. Yılancı, efsanelerdeki Lokman Hekim veya Yunan mitolojisindeki Apollon’un oğlu olan Asclepius’tur. Epopeye göre Asclepius bir gün bir yılanı ölümcül şekilde yaralar. Diğer bir yılan getirdiği otlarla yaralı yılanı tedavi eder ve iyileştirir. Bu suretle Acslepius bitkilerle hastaları tedavi etmeyi, hatta ölüleri diriltmeyi öğrenir. Yılancı takımyıldızı bölgesi, Nova patlamalarının (yeni yıldız doğumlarının) sıklıkla görüldüğü bir alandır. Yıldızlar kısa süreler içinde parlaklaşır veya sönükleşir. Akrep insanları da kısa süreli başarıların ve kısa süreli başarısızlıkların insanlarıdır. Türkiye, genel ifadeyle Akrepler ülkesi olarak tanımlanır. Mars’tan Plüton’a Kadar Savaş 1930 yılında Plüton gezegeni keşfedilinceye kadar, Mars, Koç’la Akrebin ortak gezegeni kabul ediliyordu. Ancak Mars, acımasızlık, intikamcılık, yok edicilik, mükemmeliyetçilik gibi yönlerden Akrep insanlarına uymuyordu. Plüton keşfedildiği sırada dünya hızla kaosa sürükleniyor, Nazizm güçleniyor, atom bombasının keşfine çalışılıyor, varoluşçuluk doğuyordu. Bu nedenle yeni keşfedilen gezegene, antik çağın “Yeraltı ve Ölüm” tanrısı Plüton’un adı verilmiş ve Akrep insanlarının yönetici gezegenliğine layık görülmüştür.

İnsanın Burçlar Kuşağındaki Yürüyüşü - Hasan Kocabaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iZ BıRaK ...