Akrebin Savunma Mekanizması

Yalnız kalmaktan doğan korku tüm su grupları için geçerlidir. Akrep’i diğer iki su burcundan ayıran sahiplenici özelliğidir. “Yakın ilişki” dendiğinde Akrep için bu kelime her yerde geçer. Akrep’teki sahiplenme, daha ziyade her şeyin ve de herkesin “olduğu gibi kalması” ile yakından ilgilidir. Sabit
burçtur. Sevilen insanın hiç şekil ve huy değiştirmeden aynı kalması ve baştan kişiyi nasıl tanıdıysa onla öyle bir ömür geçmesini ister. Güzelse hep güzel, dürüstse hep dürüst, tek eşliyse hep tek eşli... Sahiplenmek, sevdiği şeyin üzerinde sadece hak iddia etmek değil, onun tapulu malı olması değil daha ziyade hiç yalnız kalmamak için karşı taraftan bunun garantisini almak gibidir. Duygusal iniş çıkışlara da yer yoktur bu durumda, her şey ilk günkü gibi rutin bir şekilde hareket etmelidir.

Duygulardaki enerjinin başka tarafa bir damla bile aktığını gören Akrep, hemen o anda, intikam planlarına başlar. Burası Akrep’in tam kalbidir: aldatılmak veya ondan başkasıyla ilgilenilmesi. Bu korku, yalnızlık korkusunu canlandırır. Yalnızlık için biçilmiş kaftan denilse de onlar bu acizliklerini insanoğlunun en normal arayışı olan karşı cinsi aramakla sonlandırma eğilimindedirler. Aldatılarak aşağılanma, Akrep’in gururunu zedeleme, Akrep’e izole yerini göstermekle eşdeğerdir. Akrep, bedensel ölümden bir gram korkmaz. Hatta mümkünse ölümünü kendi seçsin, şekli ve tarihi kendi kontrolü altında olsun. En büyük ölüm senaryolarında bile reddettiği şey, gururunun zedelenip yapayalnız ölmesidir.

Tüm su grupları yalnızlıktan korkar, ancak hepsi bu korkuyla farklı savaşır. Bir Yengeç kendini yemeye verirken, Balık alkole başvurur. Yengeç’in korkularından kaçma metodu başkalarını avutup onlara destek olmak ve kendini boşlamak iken Balık’ın kaçışlarında hayal dünyasında sanat eserleri çıkabilir. Akrep ise birlikteliklerinde ilk anı koruma telaşındadır. Ama bazen sahiplenmeyi o kadar abartabilirler ki, karşılarındakinin kişiliği yok olabilir. Aldatılmak, bütün su burçlarında farklı işler. Yengeç, histeri krizlerine girip su topuna dönüşürken Balık yatak odasında altın vuruşu yapar; Akrep ise hem eşinin hem onun sevgilisinin katili olabilir.

Su elementinin ayrılıklara karşı hassasiyeti bulunur. Ayrılık acıdır ve onlar buna fazlasıyla yatkındır. Akrepler biriyle ilgilenirken kendi gelişimlerini manipüle ediyor gibidirler. Empati su grubunda son derece yoğundur. Akrepler, zor zamanlarda ve zor durumlarda yardımcı olmayı, irtibat kurmayı severler. Bunu yaparken asıl amaçları ise yine kendilerinden kaçmaktır. Başkalarının sorunlarıyla ilgilenirken başkasını dönüştürmeye çalışan Akrep aslında kendi dönüşümünü ertelemektedir. Büyük sorunlarından biri ise özdeşleştirmedir. Oysa kimse mükemmel değil ancak onlar insanı ilk buldukları günkü gibi bulmak isterler ve bunun aksi gerçekleştiğinde hayal kırıklıkları çok büyük olur. Aynalama metodu, kendisini başkasında görmedir. Sahiplendiği kişiyi o kadar büyütür ki gözünde Akrep, kabul etmez aldatıldığını, kişi onun idolü olmuştur artık.

Su elementinde başka bir konu da “kabahat” konusudur. Öncelikle kabahat ile pişmanlık ayırt edilebilmeli. Su burçları kabahatini kabul etmez ama karşı taraf bunu bilmese de bundan pişmanlık duyar.. Kabahat ederseniz söyler, hatta özür dilersiniz ama aynısını bir gün nasıl olsa tekrarlarsınız. Oysa pişmanlık söyletmez, Akrep’in gururu vardır ve içine atar. İçinden çok utanır ve güdüsel olarak her şeyi düzeltmek ister. İçten gelir bu, yapmış olmak için değil esasında empati de kurabildiğinden, ayıp ettiği kişinin hislerini de bildiğinden düzeltmek ister ama gururundan dolayı gidip özür dilemez. Aşağılanma korkusuyla o pişmanlığı içinde yaşar; tek kelime etmez. Bu durum, Akrep’in dönüşümüne yardımcı bir unsurdur aslında çünkü kabahat tekrarlatır ama pişmanlık içten içe yer ve kişiyi dönüştürür. Kabahat edersen, gider kabahatinin büyüklüğüne göre 10 papaza günah çıkartır rahatlarsın ama pişmanlığınla 100 papaz sana fayda getiremez. En iyi öğrenme yolu (dönüşüm) pişmanlıktır aslında. Pişmanlık; Akrep için, tekrar tekrar yalnızlığın ve ayrılığın acısının hatırlatılması ve bunun sorumluluğunda ezilerek dönüşebilsin diye bir nevi dönüşüm ilacı gibidir.,. Küçük çocuklar gibi “gittim özür diledim, tamam” değil. Akrep gibi iliklerimize kadar işlemeli ki bu yaptıklarımız, hatayı bir daha tekrarlamayalım. Kabahat yüzeyseldir pişmanlık ise derinde yatar.

Liz Green tercüme KuKi