Gezegen Karşı Savunmaları


Neptün ve Ay

Bazı insanlarda Mars hiç ortaya çıkmaz, diğer (gerçeklerden) kaçışlardan fırsat gelmez Mars’a. Neptünyenler kızgın olamaz, çünkü kızgınlık ayrılığı getirir ve de yalnızlığı getirir beraberinde. Kızacaklarına sessizce oturup içki kadehine gider onların elleri, ya da çikolataya ya da gözyaşı akıtır diğeri kapıyı çarpıp gitmesin diye. Neptünyen kendini ifade edemez ayrılık-kızgınlık karşısında. Hatta kaçış olarak kendini de suçlar ve der ki: “özür dilerim, benim yüzümden çok kötü bir insanım, o kadar değersiz ve işe yaramazım ki gitmene sebep oluyorum”. Tam da suratına tokat indiğinde sorun karşısında aslında dururken der bunları yalnız kalmamak adına. Neptünyen her şeyi yapacaktır bir ilişki bitmesin diye, tüm suçu günahı her şeyi üstlenecektir. Sağlıklı haklı olduğu kızgınlığını dahi bastırarak en derininde O’ gitmesin, O’ üzülmesin diye kendine batıracaktır tüm iğneleri.

Ay karakterindekilerde de bu sessizlik, suçu üstlenme izlenebilir; kişi illa yengeç olması gerekmez, ay kendi evine düşmüş ise mesela. Kızgınlıklarını göstereceklerine kendilerine zarar verirler daha iyidir bu durum onların bakış açısından. Ay karakterini asıl parçalayan duygusal bitiş değil, çaresizlik ve beraberinde getirdiği bağımlılık varsa yıkılır asıl. İlişkiyi korumuş olur suçu üstlenerek, karşısında ki aklanmıştır. Ay karakteri için çaresizlik acziyet değildir zaten kızgınlığını saklaması, ilişkiyi kurtarırken kendini kaybetmesi en büyük çaresizlik. Neptünyenin en büyük sorunu işte idealize etmek partneri. Neptün ve ay asla kavgaya girmeyeceklerdir, en ürktükleridir; huzursuzluk…

Merkür

Onlar kelimeleri kullanır. Onların savunma mekanizmaları herkesten daha kurnaz olup kendilerini herkesten daha iyi ifade edebilme adınadır. Analitik düşünce tarzı da dahil buna. Bir insana en acı sert şekilde sözel saldırdığımızda belki de kendi zayıflığımızdan bahsediyoruzdur. Merküryen de buna parmak basar kaçışlarında. Teknik bir dilde kullanabilirler ki bu hatayı astrolog ve psikologlarda yapmakta. Merküryen örneği: “Satürn bu hafta ay’ımla kare açıda olacak”. Kendini üstün göstermek farklı bir dilde oysa karşıdaki bunu bilse çokta iyi bir şey olmadığını anlardı, demek istiyor ki aslında: “Kendimi hiç iyi hissetmiyorum, yalnızlık dizboyu, bu sıralar kendimi bile sevmiyorum, aynaya baktığımda iğrençlik akıyor. Hiç arkadaşım yok ve annemde yakın zamanda öldü.” İşte gizlediği dilin açılımı bu olur, Satürn ay ile kare açıya geçince olabilecek iyi bir şey yok. Teknik dil kullanmayı seçmelerinin sebebi o dilin içinde sınırların olması. Bu da bir duvar mekanizması gördürüyor merküryenlere.
                                             
Pluto

Plutonik biri devamlı olarak özgürlük ihtiyacının fazlalığından konuşacaktır bağlanma riskini ortadan kaldırmak için. Fazlasıyla kıskançlık ya da nefret dolu olacaktır. Duyguların reddi için (kontrolde kalabilmek adına) başka şeylerle uğraşacaktır; politika-psikoloji-din yani genelde güç simgesi şeylerle meşgul edecektir kendini hayatta. Pluto savunma mekanizmasını bize yansıtan kişiden açık elle yenmiş bir tokat hissederiz. Karşınızdaki kişi tarafından: kovuluyor, sınırlandırılıyor, şüpheci (paranoya) durumuna düşürülüyor, manen ya da bedenen şiddet görüyor ya da sindirilmeye çalışılıyorsanız, sımsıkı size yapışmış ve duygu-iyiniyetinizi emiyorsa bilin ki bu kişi fazlasıyla kullanabileceği en yüksek pluto savunma mekanizmasını kullanıyordur üzerinizde.

Mars

Bir marsiyen için rededilmek, elde hiçbir seçenek bırakılmaması hiddet sebebidir. En yüksek ses Mars vurgulu bir haritadan çıkar. “Kendimi çok kötü hissediyorum, beni gerçekten çok yaraladın” demekten daha kolaydır onun için bağırıp çağırmak. Rededilmek güç kaybıdır ve güç kaybı Mars’ı batırır. Aslında bizi yaralayabilen insandır üzerimizde güç kurmayı başarmış olan aynı zamanda. Kızgınlığında marsiyen yine gücünü ele almaya kalkışacaktır.

Satürn

Satürn sürekli bir yedek arar kendi satürnünden kaçmak için. Ya kendinden kötü yerleşik bir Satürn arar (sinastride) ya suçlayabileceği birini arar (ebeveyn yerine koyabileceği) ya da hiç olmadı döner kendini suçlar. Satürnün karşı savunması başkalarını suçlamaktan geçer. En kötü yüzlerinden biridir satürnün kurban keçisi araması kendini aklama adına. Önyargı da satürnün düzenbaz yüzlerinden biridir. Satürn yaralanabilirliğini gururla örter. İmrenmek en doğal duygularındandır insanın, birine imrenerek ettiğimiz bir iyilikte biz de kendimizi geliştirebiliriz. Ancak satürnyen gölgesi bir şeye imrendiğinde onu alt etmeye çalışır, hem kendine yasaklar bunu hem de bu konumdan ötürü başkalarını aşağılar. Çünkü kendinde olmayana imrenir insan… Kendine acımakta satürnün bir diğer yüzüdür insanı geliştirmeyecek olan.  Satürn transitleri der ki duvarları ördükçe devamında: “iyi güzel, duvarlarını ördün kimse girmesin diye seni üzmesin diye, peki şimdi kendin nasıl çıkacaksın o duvarlardan?”.

Liz Green tercüme KuKi